Yıllık izin talep formlarının, yıllık izinlerin kullandırılıp kullandırılmadığı açısından ispat gücü
“…Somut olayda davalı, davacıya yıllık izinlerinin kullandırıldığını savunarak dosyaya davacının imzasının bulunduğu bir kısım izin dilekçesi taleplerini sunmuştur.
Davalı tarafından dosyaya sunulan izin talep dilekçelerinde izinde geçirilecek sürelerin belirtildiği ve belgelerde amir onayının bulunduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alman bilirkişi raporunda bu dilekçelerde yazılı süreler izin süresinden düşülmeden hesaplama yapılmıştır. Mahkemece, bu belgelerde yazılı tarihlerde davacının izin kullandığının kabulüyle izin süresi hakkında yeniden hesaplama yapılarak karar verilmesi gerekirken; izin kullanma isteğini içerir belgelerin ücretli izin kullanıldığına ilişkin belgeler olarak dikkate alınmayacağı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması da isabetsiz olmuştur.”(7.HD. 2013/6695 F.. 2013/16215 K. 03.10.2013)
“…Somut olayda dosyada davacının yıllık izin talep formları mevcuttur. Davacı belgelerdeki imzayı inkar etmemiş zorla imzalatıldığını iddia etmiştir. Davacıya belgelerin zorla imzalatıldığına dair görgüye dayalı beyan bulunmadığından talep formlarına itibar edilerek hesaplama yapılması gerekirken izin kullanmadığının kabulü ile sonuca gidilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.”(7. HD. 2013/25860 E. 2014/4913 K. 03.03.2014)
“…Dosya içeriğinden, işverence sunulan özlük dosyasında işçinin yıllık izin talep formları bulunmaktadır. Mahkemece bu formlar davacı işçiye gösterilerek belirtilen izinleri kullanıp kullanmadığı yönünde isticvap edilmeli, buna göre dava konusu alacağın bulunup bulunmadığı değerlendirilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”(22.HD. 2012/10529 E. 2013/714 K. 24.01.2013)
“…Dosya içeriğinden, davacının, 26.07.2007 ve 05.07.2008 tarihlerinde, davalıya hitaben yıllık iznini kullanmak istediğine dair yazdığı imzalı dilekçelerinin bulunduğu, ancak mahkemece, anılan dilekçelerin bir değerlendirmeye tabi tutulmadığı anlaşılmaktadır. Davacının, söz konusu dilekçeleri karşılığında yıllık ücretli izin kullanıp kullanmadığı tespit edilmeli, gerekirse davacı isticvap edilerek bu husus duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece, bu yön araştırılmaksızın eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir.”(22.HD. 2012/29592 E. 2013/27821 K. 03.12.2013)
“…Somut olayda; davacının yıllık izin alacağı hesaplanırken hizmet süresi ve yaşına göre 40 gün ücretsiz izne hak kazandığı, 03.11.2011 -24.11.2011 tarihleri arasında 18 gün ve 22.11.2011 ile 30.11.2011 tarihlerinde de I ’er gün izin kullandığı, bakiye 20 gün iznini ise kullanmadığı belirtilerek 20 gün izin alacağının hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Ancak dosyadaki 03.10.2011 tarihli davacı tarafından imzalanan ve 20 gün izin talep edildiği anlaşılan, dönüş tarihi içermeyen yıllık izin talep formu mahkemece dikkate alınmamıştır.
Davacının da imzasını içermesi nedeni ile davacı isticvap edilerek anılan belge davacıya gösterilmeli, o tarihte yıllık izin talebinde bulunup bulunmadığı ve talep ettiği 20 gün yıllık iznini kullanıp kullanmadığı sorularak sonucuna göre yıllık izin isteği hakkında bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”(22.HD. 2013/31102 E. 2013/30016 K. 23.12.2013)
“…Somut olayda, davalı işveren tarafından dosya içerisine, davacının toplam 47 gün yıllık izin talep ettiğine ilişkin 4 adet belge ibraz edilmiştir. Bu belgeler davacının el yazısı ile düzenlenmiş olup tek başına yıllık izin kullandırıldığını göstermemekte ise de, belgelerinin ait olduğu dönemlerdeki ücret bordrolarında yıllık izin talep belgelerinde belirtilen gün sayısı kadar davacının izinli olduğu gösterilerek tahakkuk yapıldığı ve ücret bordrolarının davacı tarafından ihtirazi kayıtsız imzalandığı görülmekledir.
Yıllık izin talep belgeleri ve ücret bordrolarının bir arada değerlendirilmesi sonucunda davacının talep belgelerinde gösterilen tarihlerde izinlerini kullandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının kullanmadığı 115 gün yıllık izin süresi yönünden 01.11.2011 tarihli ikinci bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya itibar edilmesi gerekirken, 162 gün yıllık izin süresi üzerinden yapılan hesaplama doğrultusunda karar verilmiş olması da hatalıdır.”(22.HD. 2013/32675 E. 2013/24159 K. 12.11.2013
“…Dosyada bulunan ücret bordrolarının incelenmesinde, 2010 yılı haziran ayında 7 gün ve temmuz ayında 7 gün olmak üzere toplam 14 gün yıllık izin tahakkuku yapıldığı; davacı tarafından imzalanan yıllık izin talep formlarının incelenmesinde ise, 14.06.2010 tarihinde 7 gün ve 05.07.2010 tarihinde de 7 gün ücretli izin talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Ücret bordroları imzasız olsa da davacının imzasını taşıyan yıllık izin talep formları ile tutarlılık içinde bulunması karşısında, hizmet süresine göre 14 gün yıllık ücretli izne hak kazanan davacının yıllık izinlerini kullandığı anlaşılmakla, yıllık izin isteğinin de reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”(22.HD. 2012/28147 E. 2013/23942 K. 11.11.2013)
“…Somut olayda, davacının çalışma süresine göre hak kazandığı yıllık ücretli izinlerini kullandığına ilişkin kayıt ibraz edilememiş, sadece izin istek formları sunulmuştur.
Ayrıca bu formlardaki sürelerde izin kullandığını ispat için davalı işveren tarafından davacı işçiye yemin teklif edildiği, davacı işçinin 10.02.2009 tarihli oturumda bu tarihlerde izin kullanmadığı hususunda yemin eda ettiği anlaşılmaktadır.
Bu delil durumuna göre davalı işveren, bu formlardaki sürelerde davacı işçinin izin kullandığını kanıtlayamamıştır.
Bu durumda kullanıldığı ispat edilemeyen izin sürelerine ilişkin ücretlerin davalıdan tahsiline karar verilmesi yerinde ise de, izin ücretlerinden takdiri indirim yapılması gerektiğine ilişkin yasal düzenleme bulunmadığından, davacı işçinin yıllık izin ücretinden hiç bir yasal dayanağı olmadığı halde indirim yapılarak karar verilmesi hatalıdır.”(9.HD. 2009/25380 E. 2011/42483 K. 03.11.2011)
“…Mahkemece bilirkişi raporu benimsenerek davacının çalıştığı süre içinde hiç izin kullanmadığı kabul edilerek yapılan hesaplamaya itibar edilmiş ise de, dosya içinde davacının da imzasını taşıyan yıllık izin seçeneğinin işaretli olduğu 2004 ve 2005 yıllarına ait izinlerin kullanılmak istendiğine ilişkin talep ve bu taleplerin onaylandığına dair hastane yetkililerinin imzasının mevcut olduğu formlar bulunmaktadır.
Bu belgeler bilirkişi ve mahkeme tarafından değerlendirilmemiştir.
Bu belgeler davacıya gösterilip, sorulup, bir değerlendirmeye tabi tutularak gerekirse bilirkişiden ek rapor alınmak sureti ile davacının yıllık izin ücretinin saptanması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi hatalıdır.”(9.HD. 2009/22341 E. 2011/36488 K. 10.10.2011)
“…Formlardaki sürelerde davacı işçinin izin kullandığı belgelerle ispatlanmıştır.
Davalı idare tarafından sunulan izin formlarında davacının ve kurumun yetkili kişilerinin imzaları bulunmaktadır. Bu nedenle anılan belgelere değer verilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde izin kullandığına dair kayıt sunulmadığı gerekçesiyle karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”(9. HD. 2007/17478 E. 2008/11066 K. 02.05.2008)
“…Dosya içerisinde davacının işverene hitaben yazdığı ve yıllık izin kullanmak üzere başvuruda bulunduğu dilekçeler bulunmaktadır. Dilekçelerde izin kullanımına onay verildiğine dair işveren olurları da yer almaktadır. Bu nedenle söz konusu dilekçeler ile talep edilen yıllık izinlerin kullanılmış olduğunun kabulü ile yıllık izin ücretinin hesaplanması gerekirken aksine uygulama ile hüküm kurulması ayrıca davacı vekilince 17.7.2012 havale tarihli dilekçe ile dava ıslah edilmiş olup, söz konusu dilekçe ile ıslaha konu edilen tutarlar bakımından faiz talep edilmemiş iken Mahkemece hüküm altına alınan tutarların toplamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi de hatalı olup bozma nedenidir.”(7.HD. 2013/1866 E. 2013/6496 K. 15.04.2013)
“…Dosya içerisinde davacının işverene hitaben yazdığı ve yıllık izin kullanmak üzere başvuruda bulunduğu dilekçeler bulunmaktadır. Dilekçelerde izin kullanımına onay verildiğine dair işveren olurları da yer almaktadır. Bu nedenle söz konusu dilekçeler ile talep edilen yıllık izinlerin kullanılmış olduğunun kabulü ile yıllık izin ücretinin hesaplanması gerekirken aksine uygulama ile hüküm kurulması ayrıca davacı vekilince 17.7.2012 havale tarihli dilekçe ile dava ıslah edilmiş olup, söz konusu dilekçe ile ıslaha konu edilen tutarlar bakımından faiz talep edilmemiş iken Mahkemece hüküm altına alınan tutarların toplamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi de hatalı olup bozma nedenidir.”(7. HD. 2013/17266 E. 2014/6056 K. 17.03.2014)