Tebligat Kanununa Muhalefet Suçu

SANIĞIN MUHATAP ŞİRKETTEKİ HİSSELERİNİ DEVRETTİĞİ VE ŞİRKETİ TEMSİL YETKİSİ BULUNMADIĞI – SANIĞA ATILI SUÇUN YASAL UNSURLARININ OLUŞMADIĞI – HÜKMÜN BOZULMASI

T.C YARGITAY
19.Ceza Dairesi
Esas: 2015 / 7053
Karar: 2016 / 15997
Karar Tarihi: 20.04.2016

ÖZET: Sanığın muhatap şirketteki hisselerini 2009 yılında devrettiği ve şirketi temsil yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından değinilen hükümler karşısında sanığa atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken hüküm kurulması hükmün bozulmasını gerektirmiştir.

(7201 S. K. m. 12, 13) (Tebligat Tüzüğü m. 18)

Dava ve Karar: Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanun’un 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır. Tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan Tebligat Tüzüğünün 18. maddesinde de, tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması gerektiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, sanığın muhatap şirketteki hisselerini 2009 yılında devrettiği ve şirketi temsil yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından değinilen hükümler karşısında sanığa atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sonuç: Kanuna aykırı ve sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 20.04.2016 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.

guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Call Now Button
error: Content is protected !!
WhatsApp chat