Tasarlayarak Öldürmeye Teşebbüs Suçu

ORTADA CEZA GENEL KURULUNCA İNCELENMESİ GEREKEN BİR İTİRAZ OLMADIĞI – DOSYANIN YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞININ İTİRAZ MAHİYETİNDE OLMAYAN TALEBİ HAKKINDA KARAR VERİLMESİ İÇİN YARGITAY CEZA DAİRESİNE GÖNDERİLMESİ

T.C YARGITAY
1.Ceza Dairesi
Esas: 2016 / 2604
Karar: 2016 / 2139
Karar Tarihi: 25.04.2016

ÖZET: Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun kararı ile; “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün Yargıtay ….Ceza Dairesinin kanun yararına bozma talebinin reddine dair kararına karşı CMK’nın maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna başvurulması talebinin sehven kanun yararına bozma talebi olarak değerlendirilip ….Ağır Ceza Mahkemesinin itirazın reddi kararına karşı mükerrer olarak CMK’nın. maddesi uyarınca kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu, ortada Ceza Genel Kurulunca incelenmesi gereken bir itiraz olmadığından, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz mahiyetinde olmayan talebi hakkında bir karar verilmesi için Yargıtay ….Ceza Dairesine gönderilmesine” karar verildiği anlaşılmakla; dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir.

(5237 S. K. m. 35, 38, 82) (5271 S. K. m. 308, 311)

Dava: Hükümlü ….. 06.08.2007 tarihinde mağdur …… tasarlayarak öldürmeye teşebbüse azmettirme suçundan ……Ağır Ceza Mahkemesinin 02.12.2008 tarihli, esas 2008/61, karar 2008/379 sayılı kararı ile 5237sayılı TCK’nın 38/1, 82/1-a, 35/2. maddeleri gereğince 18 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği; sanık ve müdafilerinin temyiz istemleri üzerine yapılan inceleme sonunda ceza miktarı itibariyle re’sen de temyize tabi olan bu hükmün Yargıtay ….. Ceza Dairesi’nin 15.02.2010 gün ve esas 2009/3383, karar 2010/796 sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği;
……Ağır Ceza Mahkemesinin kesinleşen 02.12.2008 tarihli, esas 2008/61, karar 2008/379 sayılı kararına karşı hükümlü müdafiinin 26.09.2012 tarihli dilekçe ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek itiraz yoluna gidilmesini talep ettiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 03.04.2013 tarihli ve KD-2013/70202 sayılı yazı ile karara itirazı gerektirir maddi ve hukuki sebep bulunmadığından itiraz yoluna gidilmediğinin hükümlü müdafiine bildirildiği,
Hükümlü müdafiinin 13.09.2013 tarihli dilekçe ile ……Ağır Ceza Mahkemesine müracaat ederek dosyanın yeniden ele alınarak yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunduğu, …..Ağır Ceza Mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 23.09.2013 tarihli, esas 2008/61, karar 2008/379 sayılı ek kararla itiraz konusu sebeplerin daha önce ileri sürüldüğü, Yargıtay ilgili dairesince incelendiği, hükme etkili bir hususun inceleme dışı bırakılmadığı, CMK nun 311. maddesinde belirtilen sebepler bulunmadığından ve kabule şayan bir husus olmadığından talebin reddine karar verildiği,
Bu red kararına karşı hükümlü müdafiinin itiraz ettiği, itiraz mercii olarak inceleme yapan …..Ağır Ceza Mahkemesince 08.11.2013 tarihli, 2013/1317 değişik iş sayılı karar ile hükümlü müdafiinin itirazının reddine karar verildiği,
Hükümlü müdafiinin 03.01.2014 tarihli dilekçe ile Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığına müracaat ederek; ……Ağır Ceza Mahkemesince 08.11.2013 tarihli, 2013/1317 değişik iş sayılı kararının bozulması için kanun yararına bozma yoluna gidilmesi isteminde bulunduğu,
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 07.02.2014 gün ve 94660652-105-54-0070-2014/3003/9603 sayılı yazılı istemleri üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.02.2014 tarih v 2014/60406 sayılı tebliğnamesine bağlı olarak dairemize gönderilen dosyanın incelendiği;
Dairemizin 09.06.2014 tarih, esas 2014/1368, karar 2014/3425 sayılı ilamı ile, “…..Dosya kapsamından; hükümlü müdafiinin gerek yargılama evresinde (bozma öncesi ve sonrası) gerekse hüküm kesinleştikten sonra ileri sürdüğü hususlar yargılama aşamasında değerlendirilmiştir. ….. Ağır Ceza Mahkemesi, hükümlünün savunmalarını, mağdurun beyanlarını ve tanık ifadelerini, tüm takdiri ve maddi delilleri birlikte değerlendirip hüküm kurmuştur.
Sanığın “yeni delil” dediği hususlar, ilk kez ortaya çıkan delil niteliğinde değillerdir. Mahkeme hükme varmak için topladığı delilleri yeterli görüp, takdir ederek kararını vermiştir. Hükümlünün ve müdafilerinin yargılama aşamasında buna rağmen ileri sürdüğü, yeniden mağdur ve tanıkların ifadelerinin alınması, kamera kaydının incelenmesi, olay yerinde keşif yapılması talebi lüzumlu görülmeyerek, haklı gerekçelerle reddedilmiştir.
Sanık red gerekçesine katılmayarak bu hususu temyiz konusu yapmış, ….. Ceza Dairesi yukarıda belirtilen onama kararında eksik soruşturmaya, savunma hakkının kısıtlandığına, delillerin takdirinde hata edildiğine, sübuta, suç vasfına, ceza miktarına itirazlarının reddine vurgu yapmıştır.
Hükümlünün, kesin hükümden dönülmesini gerektirecek ve yeniden yargılama yapılmasını haklı gösterecek nitelikte, ciddiyette yeni deliller ileri sürmediği anlaşılmaktadır.
Bütün bu saptamaların ışığında; hükümlünün, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 311/1-e madde fıkrasında belirtilen “yeni olaylar veya yeni kanıtlar” ortaya koyamadığı anlaşıldığından, “Kanun Yararına Bozma” (CMK.309/1) cihetine gidilmemiştir.” gerekçesiyle hükümlü müdafiinin yargılamanın yenilenmesi istemi üzerine .Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 23.09.2013 tarih,…. esas 2008/61, karar 2008/379 sayılı ek kararda ve bu karara karşı yapılan itiraz üzerine ….. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 08.11.2013 tarih, 2013/1317 değişik iş sayılı kararında isabetsizlik görülmediğinden “Kanun Yararına Bozma” isteminin REDDİNE karar verildiği,
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 22.01.2015 gün ve 94660652-105-54-0070-2014-1959/5244 sayılı yazı ile Dairemizin kararına karşı CMK’nın 308. maddesi uyarınca itiraz yoluna gidilmesini istediği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.03.2015 tarih ve 2015/33130 sayılı yazı ile “İleri sürülen itiraz sebeplerinin daha önce dile getirildiği, Dairece yapılan incelemede bu konuların değerlendirildiği, hükmün esasına etkili bir hususun inceleme dışı bırakılmadığı dikkate alınarak, 5271 sayılı Yasanın 308. maddesi uyarınca Yargıtay 1.Ceza Dairesinin 09.06.2014 gün ve 2014/1368 esas, 2014/3425 karar sayılı ilamına yönelik itirazı gerektirir maddi ve hukuki bir sebep bulunmadığından itiraz yoluna gidilmediği” hususun hükümlü müdafiine bildirilmesini Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nden istediği,
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 17.04.2015 gün ve 94660652-105-54-0070-2014-7626/24511 sayılı yazı ile Dairemizin kararına karşı bir kez daha CMK’nın 308. maddesi uyarınca itiraz yoluna gidilmesini istediği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.04.2015 tarih ve 2015/129414 sayılı tebliğnamesi ile dosyanın Dairemize gönderildiği;
Dairemizin 14.09.2015 tarihli ve 2015/2588 esas ve 2015/4475 karar sayılı kararı ile; 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yoluyla işlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında” Yasanın 99. maddesiyle, 5271 sayılı Yasanın 308. maddesinde yapılan değişiklik ve 101. maddesiyle, 5320 sayılı Yasaya eklenen Geçici 5. madde uyarınca itiraz hakkında karar verilmek üzere dosya Dairemize gönderilmekle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 308. maddesinin, 6352 sayılı Yasanın 99. maddesi ile eklenen 3. Fıkrası uyarınca yapılan incelemede;
Dairemizce verilen 09.06.2014 tarih, esas 2014/1368, karar 2014/3425 sayılı kanun yararına bozma isteminin reddine ilişkin karar usul ve yasaya uygun olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçeleri yerinde görülmediğinden itirazın reddine, dosyanın itiraz konusunda karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderilmesine karar verildiği,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19.01.2016 tarihli ve 2015/1-1049 esas, 2016/3 karar sayılı kararı ile; “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün Yargıtay ….Ceza Dairesinin kanun yararına bozma talebinin reddine dair 09.06.2014 gün ve 1368-3425 sayılı kararına karşı CMK’nın 308. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna başvurulması talebinin sehven kanun yararına bozma talebi olarak değerlendirilip ….Ağır Ceza Mahkemesinin itirazın reddi kararına karşı mükerrer olarak CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu, ortada Ceza Genel Kurulunca incelenmesi gereken bir itiraz olmadığından, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz mahiyetinde olmayan talebi hakkında bir karar verilmesi için Yargıtay ….Ceza Dairesine gönderilmesine” karar verildiği anlaşılmakla;
Dairemizin 09.06.2014 tarihli, 2014/1368 esas ve 2014/3425 karar sayılı ilamı ile; Hükümlü müdafiinin yargılamanın yenilenmesi istemi üzerine …..Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 23.09.2013 tarih,….. esas 2008/61, karar 2008/379 sayılı ek kararda ve bu karara karşı yapılan itiraz üzerine ….Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 08.11.2013 tarih, 2013/1317 değişik iş sayılı kararında isabetsizlik görülmediğinden “Kanun Yararına Bozma” isteminin REDDİNE karar verildiğinden aynı konuda aynı gerekçelerle yapılan kanun yararına bozma istemi konusunda yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.04.2016 gününde oybirliği ile, karar verildi. 

guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Call Now Button
error: Content is protected !!
WhatsApp chat