Suç Eşyasının Satın Alınması veya Kabul Edilmesi Suçu
SUÇ TARİHİNDE 18 YAŞINI DOLDURMUŞ OLAN SANIK HAKKINDAKİ YARGILAMANIN ASLİYE CEZA MAHKEMESİ TARAFINDAN YAPILMASI GEREKTİĞİ – YERİNDE GÖRÜLMEYEN KANUN YARARINA BOZMA TALEBİNİN REDDİ
T.C YARGITAY
2.Ceza Dairesi
Esas: 2016 / 2470
Karar: 2016 / 7662
Karar Tarihi: 21.04.2016
ÖZET: Suç tarihinde 18 yaşını doldurmuş olan sanık hakkındaki yargılamanın Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılması gerektiği gözetilmeden, …2 Çocuk Mahkemesi’nin yaptığı yargılama sonucu ……….. tarihinde …………. sayılı karar ile kurduğu hükmün hukuki değerden yoksun olması nedeniyle, hukuken yok hükmünde olan kararlara karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağından, yerinde görülmeyen kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir.
(5237 S. K. m. 31, 50, 52, 62, 165) (5271 S. K. m. 231)
Dava ve Karar: Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan sanık …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 165/1, 31/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3 ay 10 gün hapis ve 660,00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’un 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 3 yıl denetim süresine tâbi tutulmasına dair …. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/05/2010 tarihli ve 2010/46 esas, 2010/251 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, deneme süresinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle ihbarda bulunulması üzerine başlatılan yargılama sırasında, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 03/04/2014 tarihli 737 sayılı kararıyla …Çocuk Mahkemesinin faaliyete geçmiş olması sebebiyle, mahkemenin görevsizliğine, dosyanın …Çocuk Mahkemesine gönderilmesine dair, … Asliye Ceza Mahkemesinin 10/02/2015 tarihli ve 2014/613 esas, 2015/62 sayılı kararını müteakip, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesi gereğince kurulan hükmün açıklanması ile sanığın 5237 sayılı Kanun’un 165/1, 31/3, 62, 52/2 ve 50/1-a maddeleri gereğince 40,000 Türk Lirası ve 2.000,00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin, …Çocuk Mahkemesinin 10/09/2015 tarihli ve 2015/120 esas, 2015/474 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 18/01/2016 gün ve 2015/1078-4197 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/02/2016 gün ve 2016/25129 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
1- …2. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/05/2010 tarihli ve 2010/46 esas, 2010/251 sayılı kararı ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bakımından yapılan incelemede,
a- Sanığın nüfus kaydına göre 12/03/1991 doğumlu olup suç tarihi olan 15/12/2009 tarihinde 18 yaşından büyük olduğu dikkate alındığında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/8. maddesi gereğince sanığın 5 yıllık denetim süresi belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde 3 yıllık bir denetim süresi belirlenmesinde,
b- Suç tarihinde 18 yaşını tamamlamış olan sanık yönünden uygulama koşulu bulunmayan 5237 sayılı Kanun’un 31/3. maddesi gereğince cezasından indirim yapılmasında,
2- …. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/02/2015 tarihli ve 2014/613 esas, 2015/62 sayılı kararı ile verilen görevsizlik kararı bakımından yapılan incelemede,
Suç tarihinde 18 yaşını tamamlamış olan sanık yönünden yargılamanın genel mahkemelerde yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
3- …Çocuk Mahkemesinin 10/09/2015 tarihli ve 2015/120 esas, 2015/474 sayılı hükmün açıklanması kararı bakımından yapılan incelemede,
5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesinde yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar…” hükmü gereği denetim süresi içerisinde suç işleyen suça sürüklenen çocuk hakkındaki açıklanması geri bırakılan hüküm açıklanırken mahkemeye takdir hakkı tanınmayıp ilk hükmün olduğu gibi açıklanması gerekeceği cihetle, sanık hakkında yazılı şekilde takdir hakkı kullanılarak usul ve yasa hükümlerine, aykırı karar verilmesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
Gereği Düşünüldü:
1- (3) nolu kanun yararına bozma istemine yönelik yapılan incelemede;
Suç tarihinde 18 yaşını doldurmuş olan sanık hakkındaki yargılamanın Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılması gerektiği gözetilmeden, …2 Çocuk Mahkemesi’nin yaptığı yargılama sonucu 10/09/2015 tarihinde 2015/120 E ve 2015/474 K sayılı karar ile kurduğu hükmün hukuki değerden yoksun olması nedeniyle, hukuken yok hükmünde olan kararlara karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağından, yerinde görülmeyen kanun yararına bozma talebinin REDDİNE,
2- (1) ve (2) nolu kanun yararına bozma istemine yönelik yapılan incelemede;
…2 Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10/05/2010 tarihinde verdiği hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra denetim süresi içerisinde yeniden bir suç işlendiği gerekçesi ile aynı mahkeme tarafından dosya ele alınarak, duruşma açılmak suretiyle önceki hükmün açıklanması gerektiği gözetilmeden, 10/02/2015 tarihinde mahkemece, … Çocuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemleri yerinde görüldüğünden, …2 Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 10/02/2015 gün ve 2014/613 E, 2015/62 K. sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine 21.04.2016 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.