Ölüm Aylığı Bağlanması İstemi
HATALI İŞLEMİNİN KALDIRILMASI – VEFAT EDEN BABASINDAN DOLAYI ÖLÜM AYLIĞINA HAK KAZANAMADIĞI ANLAŞILMASINA RAĞMEN DAVANIN REDDİ YERİNE FARKLI HÜKÜM KURULMASI – HÜKMÜN BOZULMASI
T.C YARGITAY
21.Hukuk Dairesi
Esas: 2015 / 12493
Karar: 2016 / 6455
Karar Tarihi: 12.04.2016
ÖZET: Davacı, dava konusu hatalı işleminin kaldırılması ve tüm müktesep hakları korunarak babasından da ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir. Somut olayda davacının, babasının öldüğü tarihinde evli olmasından dolayı ölüm aylığına hak kazanamadığı, eşinin ölüm tarihi olan tarihinde de -hem babasından hem de kocasından dolayı ölüm aylığı almaya hak kazanan kişiye bu aylıklardan yüksek olanın ödeneceğini- belirten Kanunun maddesinin değişik halinin yürürlükte olduğu, sonradan buna imkan tanıyan herhangi bir yasal düzenlemenin de yapılmadığı, davacının tarihinden itibaren eşinden ölüm aylığı aldığı, buna göre tarihinde vefat eden babasından dolayı ölüm aylığına hak kazanamadığı anlaşılmasına rağmen davanın reddi yerine hüküm kurması isabetsiz olup bozma nedenidir.
(506 S. K. m. 68)
Dava: Davacı, dava konusu hatalı işleminin kaldırılması ve tüm müktesep hakları korunarak babasından da ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, 24.06.2006 tarihinde ölen eşinden dolayı ölüm aylığı alan davacının, aynı zamanda, 07.08.1984 tarihinde ölen babasından dolayı da ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile, davacının babasından dolayı hak sahibi olarak 01.11.2012 tarihinden itibaren ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyada ki kayıt ve belgelerden 05.01.1963 doğumlu olan davacının 23.06.1984 tarihinde evlendiği, davacının babası olan ve 07.08.1984 tarihinde vefat edenin 25.09.1956 – 31.12.1959 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olduğu, davacının eşi olan ve 24.06.2006 tarihinde vefat eden ün ise 01.11.1974 – 24.06.2006 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olduğu, davacıya 01.07.2006 tarihinden itibaren ölen eşinden dolayı 506 sayılı Kanun uyarınca ölüm aylığı bağlandığı, davacının 08.10.2012 tarihinde Kuruma müracaat ederek babasından dolayı da ölüm aylığı talep ettiği, ancak Kurumun davacının bu talebini reddettiği görülmüştür.
Uyuşmazlık; 506 sayılı Kanun uyarınca, ölen koca ve babadan dolayı ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanıp bağlanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 21.06.1973 tarihli 1753 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik, 506 sayılı Yasanın 68/VI. maddesi hükmüne göre, babasından dolayı hak sahibi olarak ölüm aylığı almaya hak kazanan kız çocuğunun, evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanması halinde bu aylıklardan fazla olanı ödenecektir. Buna göre 21.06.1973 tarihinden sonra ilk defa hem babasından hem de kocasından dolayı ölüm aylığına hak kazanan kişiye bu aylıklardan fazla olanı ödenecektir. Ancak 21.06.1973 tarihinden önce yasal engel olmadığından dolayı hem babasından hem de kocasından dolayı ölüm aylığına hak kazanan kişiye her iki aylığında bağlanması mümkündür.
506 sayılı Yasaya 02.07.2005 tarih ve 5386 sayılı Yasayla eklenen geçici 91. madde hükmü ise, kız çocuklarına 06.08.2003 tarihinden önce bağlanan gelir ve aylıkların kendi çalışmaları dışında sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaları halinde kesilmeyeceği yönündedir. 506 sayılı Yasanın geçici 91. maddesi 506 sayılı Yasa’nın 68. maddesini yürürlükten kaldırmamıştır. 06.08.2003 tarihinden önce de yasal engel nedeniyle kız çocuklarına her iki aylığın bağlanmasının mümkün olmadığı haller varlığını devam ettirecektir. İşte 506 sayılı Kanunun 21.06.1973 tarihli 1753 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik, 68/VI. maddesi bu hallerden birisidir. Geçici 91. maddede sözü edilen gelir ve aylıklar daha önce yasal engel bulunmaması nedeniyle iki ayrı sosyal güvenlik yasası kapsamında bağlanan aylıklardır.
Somut olayda davacının, babasının öldüğü 07.08.1984 tarihinde evli olmasından dolayı ölüm aylığına hak kazanamadığı, eşinin ölüm tarihi olan 24.06.2006 tarihinde de -hem babasından hem de kocasından dolayı ölüm aylığı almaya hak kazanan kişiye bu aylıklardan yüksek olanın ödeneceğini- belirten 506 sayılı Kanunun 68/VI. maddesinin 21.06.1973 tarihli 1753 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik halinin yürürlükte olduğu, sonradan buna imkan tanıyan herhangi bir yasal düzenlemenin de yapılmadığı, davacının 24.06.2006 tarihinden itibaren eşinden ölüm aylığı aldığı, buna göre 07.08.1984 tarihinde vefat eden babasından dolayı ölüm aylığına hak kazanamadığı anlaşılmasına rağmen davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurması isabetsiz olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.04.2016 gününde oybirliği ile, karar verildi.