MÜHÜR BOZMA SUÇU
SANIĞIN DURUŞMA AÇILARAK SORGUSU YAPILIP SAVUNMASININ SAPTANMASINDAN SONRA HUKUKİ DURUMUNUN TAYİN VE TAKDİRİNİN GEREKTİĞİ – HÜKMÜN BOZULMASI GEREĞİ
İstanbul BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. Ceza Dairesi
Esas: 2016 / 2
Karar: 2016 / 3
Karar Tarihi: 21.09.2016
ÖZET: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun ve özel dairelerin uyum gösteren kararlarında açıklandığı üzere, Fiilin suç oluşturmaması nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında delillerin takdir ve tayininin gerektiği durumlarda sanığın sorgusu yapılıp savunması saptanmadan beraat kararı verilemeyeceği nazara alınarak sanığın duruşma açılarak sorgusu yapılıp savunmasının saptanmasından sonra hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden C’MK’nın maddesine yanlış anlam verilerek sanığın sorgusu yapılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması Bozmayı gerektirmiş, istinaf başvurusunda bulunan katılan vekilinin istinaf itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle CMK’nın maddeleri uyarınca başkaca yönleri incelenmeksizin hükmün bozulmasına, Dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan U. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
(5271 S. K. m. 193, 237, 260, 280, 289)
Yerel Mahkemece verilen hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulmakla, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine ve istinaf başvurusunda bulunan Müşteki kurum vekilinin dilekçesi ve dosya içeriğine göre dosya görüşüldü:
İstinaf başvurusunun reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Katılan sıfatını alabilecek şekilde suçtan zarar görmüş olan şikayetçi kurum vekilinin CMK’nın 260.ncı maddesi uyanınca kurulan hükmü temyiz ve kamu davasına katılma hakkı bulunduğunun anlaşılması karşısında, CMK’nın 237/2.nci maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan inceleme de;
İlk derece Mahkemesinin 2016/433 E. ve 2016/616 K. sayılı kararı ile CMK 331.nci maddesinde düzenlenen “Ceza işlerini gören makam ve mahkemeler her yıl bir Eylülde başlamak üzere, yirmi Temmuzdan otuz bir Ağustosa kadar çalışmaya ara verirler. Soruşturma ile tutuklu işlere ilişkin kovuşturmaların ve ivedi sayılacak diğer hususların tatil süresi içinde ne suretle yerine getirileceği, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir. Tatil süresince bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay, yalnız tutuklu hükümlere ilişkin veya Meşhud Suçların Muhakeme Usulü Kanunu gereğince görülen işlerin incelemelerini yapar.” Hükmüne muhalefet edildiği, Söz konusu yargılamaya konu suçun CMK 331.nci maddesi gereğince tutuklu ve ivedi işlerden olmadığı gözetilmeden adli tatilin başladığı 21.07.2016 tarihinde karar verildiği, Bu şekilde CMK’nm 289/1-h maddesine muhalefet edilmesi Hukuka aykırı görülmüş,
Kabule göre ise de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun ve özel dairelerin uyum gösteren kararlarında açıklandığı üzere, Fiilin suç oluşturmaması nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında delillerin takdir ve tayininin gerektiği durumlarda sanığın sorgusu yapılıp savunması saptanmadan beraat kararı verilemeyeceği nazara alınarak sanığın duruşma açılarak sorgusu yapılıp savunmasının saptanmasından sonra hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden 5271 sayılı C’MK’nın 193.ncü maddesine yanlış anlam verilerek sanığın sorgusu yapılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması Bozmayı gerektirmiş, istinaf başvurusunda bulunan katılan vekilinin istinaf itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle CMK’nın 289/1-h, 280/1-b, 193. maddeleri uyarınca başkaca yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
Dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan Uzunköprü 1. Asliye Ceza Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kesin olmak üzere 21.09.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.