MİRASÇILIK BELGESİ VERİLMESİ TALEBİ

MİRASÇILIK BELGESİNİN ALINMASI İÇİN YETKİ VE SÜRE VERİLDİĞİ – YETKİ BELGESİNİN VEYA YETKİYE DAİR ARA KARARIN BULUNDUĞU CELSE TUTANAĞININ DOSYADA BULUNMAMASI – HÜKMÜN BOZULMASI

T.C YARGITAY
14.Hukuk Dairesi
Esas: 2016 / 3902
Karar: 2017 / 1327
Karar Tarihi: 22.02.2017

ÖZET: Mirasçılık belgesinin alınması için yetki ve süre verildiği belirtilmesine rağmen yetki belgesinin veya yetkiye dair ara kararın bulunduğu celse tutanağının dosyada bulunmaması doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.

(4721 S. K. m. 7, 598)
Dava ve Karar: Davacılar vekili tarafından, asıl dosya ve birleştirilen dosyada 09.07.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen dosyadaki davaların ayrı ayrı reddine dair verilen 25.08.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Dava, mirasçılık belgesi verilmesi talebine ilişkindir.
Davacılar vekili, … oğlu … ve … kızı … adlarına hisseli olarak kayıtlı bulunan 149 ada 13 parsel sayılı taşınmazları maliklerin mirasçısı olan …’dan 26.08.1972 tarihinde davacıların murisi…’nin haricen satın aldığını, açılan tapu iptali ve tescil davasının … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/222 Esasına kayıtlı olduğunu, bu davada …’ın kök murisleri olan … oğlu … ve … kızı …’nin mirasçılık belgesinin alınması için kendilerine yetki ve süre verildiğini belirterek asıl dosyada Kuralzade … kızı …’nin, birleştirilen dosyada ise … oğlu …’nün mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, murislere ait kimlik bilgilerine ulaşılamadığı ve mirasçılarının tespit edilemediği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir.
Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle tabi değildir (TMK m. 7). Hakim çekişmesiz yargıda re’sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü delillerle yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re’sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacı, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için murisin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir.
Somut olaya gelince; birleştirilen dosyada mirasçılık belgesi talep edilen Kuralzade … oğlu … ile … arasındaki irs bağı kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmesi doğru ise de, asıl dosyada mirasçılık belgesi talep edilen Kuralzade … kızı … açısından, … ve üstsoyuna ilişkin nüfus kayıtları, 149 ada 13 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağı, … Sulh Hukuk Mahkemesi 2007/580-581 E.K. sayılı dosyasında dinlenilen ancak temyize konu dosyada vefat etmesi sebebiyle dinlenilemeyen tanık Mehmet Salih Ünsal’ın beyanları da dikkate alınarak … kızı …’ye ait mirasçılık belgesi verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle asıl davanın da reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, davacılar vekilince taraflarına … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/222 Esas sayılı dosyasından Sıddıka Ünsal’ın kök murisleri olan … oğlu … ve … kızı …’nin mirasçılık belgesinin alınması için yetki ve süre verildiği belirtilmesine rağmen yetki belgesinin veya yetkiye dair ara kararın bulunduğu celse tutanağının dosyada bulunmaması da doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 22.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Call Now Button
error: Content is protected !!
WhatsApp chat