İstirdat Davası

T.C YARGITAY

11.Hukuk Dairesi

Esas: 1999 / 6918

Karar: 2000 / 383

Karar Tarihi: 27.01.2000

ÖZET: Mahkemece, dava konusu bononun 34.12.1994 tarihli yönetim kurulu kararına istinaden ve 3. kısım inşaat borcu için düzenlendiği, bilahare davalının yönetim kurulundan ayrıldığı sırada 12.01.1996 tarihli yönetim kurulu kararı ile davalıya olan tüm borçlar nedeniyle 12.01.1996 tanzim ve 20.01.1996 vadeli muhtelif senetler düzenlenerek davalıya verildiği, böylece tüm borçların yeni senetlere bağlandığı, esasen davalının 15.10.1997 tarihli cevap dilekçesinde bu hususun tenzil yollu ikrar olunduğu, bu itibarla önceki tarihli dava konusu senedin karşılıksız kaldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, … DM.lık senetten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, icra takibi sırasında ödenen ….- liranın davalıdan istirdadına karar verilmiş olması isabetlidir.(2004 S. K. m. 72)

Dava: Taraflar arasındaki davanın Konya Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek verilen 05.05.1999 tarih ve 1997/393 1999/221 sayılı kararınca incelenmesi duruşmalı olarak davalı asil tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 25.01.2000 günde davalı asil … ile davacı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Kooperatif Başkanlığı Yürütmüş Davalının Usulsüz Olarak Kooperatifi Kendi Lehine Borçlandırdığı İddiası

Karar: Davacı vekili, müvekkili kooperatifin 10 yıl kadar başkanlığını yürüten davalının usulsüz olarak kooperatif kendi lehine borçlandırdığını, yönetim kurulunun 12.01.1996 tarihli yine usulsüz bir kararı ile davalıya ait eski borçlar yerine toplam 144.500 DM tutarında üç adet bono verildiğini, davalının elindeki önceki bonoları iade etmediğini, Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/583 Esas sayılı menfi tespit davasında davalının elinde kalan 18.950 DM meblağlı bono yönünden dava açılmasının sehven unutulduğunu, davacının giriştiği icra takibinin kesinleştiğini ileri sürerek, 18.950 DM.lık bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile ödenen miktarın istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı cevabında, kooperatif işlerinin bizzat kendisinin şahsi olarak temin ettiği ve döviz bazında borçlandığı paralarla yürütüldüğünü, bu durumun yönetim kurulu kararları ile sabit olup, genel kurullarda ayrıntılı izah edildiğini ve yönetimin ibra edildiğini, yapılan işlemlerde bir usulsüzlük bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Önceki Tarihli Dava Konusu Senedin Karşılıksız Kaldığı Gerekçesi İle Davanın Kabulüne Karar Verildiği

Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere, bilirkişi raporlarına nazaran, dava konusu bononun 34.12.1994 tarihli yönetim kurulu kararına istinaden ve 3. kısım inşaat borcu için düzenlendiği, bilahare davalının yönetim kurulundan ayrıldığı sırada 12.01.1996 tarihli yönetim kurulu kararı ile davalıya olan tüm borçlar nedeniyle 12.01.1996 tanzim ve 20.01.1996 vadeli muhtelif senetler düzenlenerek davalıya verildiği, böylece tüm borçların yeni senetlere bağlandığı, esasen davalının 15.10.1997 tarihli cevap dilekçesinde bu hususun tenzil yollu ikrar olunduğu, bu itibarla önceki tarihli dava konusu senedin karşılıksız kaldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, (18.950) DM.lık senetten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, icra takibi sırasında ödenen 269.120.348.- liranın davalıdan istirdadına karar verilmiştir.

Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Hükmün Onanması Gereği

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve bilgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı asilin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalı asilin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacı vekili duruşmaya gelmediğinden duruşma vekillik ücretinin takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 60.952.000.- lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 27.01.2000 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Call Now Button
error: Content is protected !!
WhatsApp chat