İş Kazası Maluliyetinden Doğan Maddi ve Manevi Tazminat İstemi

İş Kazası Maluliyetinden Doğan Maddi ve Manevi Tazminat İstemi

DAVACI KAZALININ KURUMCA KARŞILANMAYAN BAKİYE ZARARINI TESPİT EDEREK MANEVİ TAZMİNAT DAVASI BAKIMINDAN İSE DAVACI KAZALI YARARINA DAHA UYGUN MİKTARDA MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLMESİ GEREĞİ

T.C YARGITAY
21.Hukuk Dairesi
Esas: 2015 / 19799
Karar: 2016 / 6523
Karar Tarihi: 12.04.2016

ÖZET: Yapılması gereken iş; maddi tazminat davası bakımından davacı kazalının kusur ve maluliyet durumuna göre maddi zararını yeniden hesaplatarak Kurumun bu kazalıya yaptığı geçici iş göremezlik ödemesi ile bağladığı gelirin ilk peşin sermaye değerinin rücuya tabi kısmını hesaplanan bu zarardan düşmek ve böylelikle davacı kazalının Kurumca karşılanmayan bakiye zararını tespit etmek, manevi tazminat davası bakımından ise davacı kazalı yararına daha uygun miktarda manevi tazminat hükmetmekten ibarettir.

(818 S. K. m. 47) (6098 S. K. m. 56)

Dava ve Karar: Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte edilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davalı vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili Avukat ile karşı taraf vekili Avukat geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebeplere ve tarafların temyiz nedenlerine göre vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine.
2-Dava, tarihinde maruz kaldığı iş kazası sonucu oranında sürekli iş göremezliğe maruz kalan sigortalının maddi ve manevi zararının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, manevi tazminatın olay tarihi olan tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (iş kazasına dayanan maddi tazminat tazminat davaları) haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya yapılan ödemeler ile bağlanan gelirlerin rücuya tabi kısmının hesaplanan tazminattan tenzili gerekir.(Rücuya tabi kısım=Kurumun sigortalıya iş kazası sigorta kolundan bağladığı sürekli iş göremezlik gelirinin ilk peşin sermaye değeri ile varsa geçici iş göremezlik ödemesi tahsislerinin sigortalının kusuruna denk gelen miktarlarının bu tahsislerden tenzili ile ortaya çıkan değerler.)
Bunun yanında 818 sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalı yakınlarına verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekir.
İşbu dosyada davaya konu zararlandırıcı olayın iş kazası olduğu tartışma konusu değildir. Tartışma konusu olan hususlar Kurumun davacı sigortalıya yaptığı geçici iş göremezlik ödemesi ile sürekli iş göremezliği nedeniyle iş kazası sigorta kolundan bağladığı gelirin hesaplanan zarardan düşülüp düşülmediği ve takdir olunan manevi tazminatın miktarına yöneliktir.
Yukarıda açıklandığı üzere iş kazalarından kaynaklanan maddi tazminat davaları nitelikçe Kurum tarafından karşılanmayan zararların tahsili istemine ilişkin davalardır. Buna göre davacının sürekli iş göremezliği nedeniyle Kurumun iş kazası sigorta kolundan kendisine yaptığı bir ödeme var ise bunun, yine var ise geçici iş göremezlik ödemesinin davacının hesaplanan maddi zararından düşülmesi esastır.
Somut olayımızda davacı kazalıya yargılama konusu iş kazası nedeniyle istirahatli kaldığı süreler için geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı, yine %80 oranındaki maluliyeti nedeniyle davacıya iş kazası sigorta kolundan gelir bağlandığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca bu tahsislerin rücuya tabi kısımlarının davacının hesaplanan zararından tenzili ile davacının bakiye zararının tespiti gerekmekte olup Mahkemece bu hususa riayet edilmeyen bilirkişi raporuna itimat ile neticeye varılması doğru olmamıştır. Bunun yanında tarafların sosyal ekonomik halleri, kusur durumu, davacının maluliyet oranı ile kaza tarihi göz önüne alındığında hüküm altına alınan tutarlı manevi tazminat da çok az olmuştur.
O halde vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
Yapılması gereken iş; maddi tazminat davası bakımından davacı kazalının kusur ve maluliyet durumuna göre maddi zararını yeniden hesaplatarak Kurumun bu kazalıya yaptığı geçici iş göremezlik ödemesi ile bağladığı gelirin ilk peşin sermaye değerinin rücuya tabi kısmını hesaplanan bu zarardan düşmek ve böylelikle davacı kazalının Kurumca karşılanmayan bakiye zararını tespit etmek, manevi tazminat davası bakımından ise davacı kazalı yararına daha uygun miktarda manevi tazminat hükmetmekten ibarettir.
Sonuç: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.04.2016 gününde oybirliği ile, karar verildi. 

guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Call Now Button
error: Content is protected !!
WhatsApp chat