İMZAYA İTİRAZ DAVASI

DAVACI BORÇLU HAKKINDA BONOYA DAYALI OLARAK TAKİP YAPILDIĞI BONONUN UNSURLARININ TAM OLDUĞU ÖDEME EMRİNİN BORÇLUYA TEBLİĞ EDİLDİĞİ DAVANIN YASAL SÜREDE AÇILDIĞI – MAHKEME TARAFINDAN VERİLEN KARARIN YASAYA UYGUN OLDUĞU

İzmir BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. Hukuk Dairesi
Esas: 2016 / 412
Karar: 2016 / 407
Karar Tarihi: 16.12.2016

ÖZET: Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili hakkında bonoya dayalı takip yapıldığını, takip dayanağı senetteki imzanın müvekkilinin eli ürünü olmadığını belirterek, icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini, ayrıca % 20 inkar tazminatına ve % 10 para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. Davacı borçlu hakkında …………. tarihinde bonoya dayalı olarak takip yapıldığı, bononun unsurlarının tam olduğu, ödeme emrinin borçluya 21/01/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, davanın ……….. tarihinde yasal sürede açıldığı, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; takip dayanağı bonodaki imzanın davacının eli ürünü olmadığının belirtilmiş olduğu, rapor içeriğinin gerekli açıklamayı içerdiği gibi inceleme usulünün de teknik verilere uygun olup, karar verilmesine yeterli ayrıntıyı içerdiği, bu nedenlerle mahkeme tarafından verilen kararın yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, istinaf isteminin reddine karar verilmiştir. İstinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

(2004 S. K. m. 364) (6100 S. K. m. 353)

DAVA: Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili hakkında bonoya dayalı takip yapıldığını, takip dayanağı senetteki imzanın müvekkilinin eli ürünü olmadığını belirterek, icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini, ayrıca % 20 inkar tazminatına ve % 10 para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Takibe konu bonodaki imzanın davacının eli ürünü olmaması nedeniyle takibin durdurulmasına, davalı tarafın kötüniyeti ve ağır kusuru ispat edilemediğinden, tazminat isteminin ve para cezasına karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili bilirkişi tarafından düzenlenen 13/06/2016 tarihli rapora itiraz ettiklerini, mevcut raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, adli tıp kurumundan yeniden rapor aldırılmasının gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE: Davacı borçlu hakkında 13/01/2016 tarihinde bonoya dayalı olarak takip yapıldığı, bononun unsurlarının tam olduğu, ödeme emrinin borçluya 21/01/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, davanın 25/01/2016 tarihinde yasal sürede açıldığı, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; takip dayanağı bonodaki imzanın davacının eli ürünü olmadığının belirtilmiş olduğu, rapor içeriğinin gerekli açıklamayı içerdiği gibi inceleme usulünün de teknik verilere uygun olup, karar verilmesine yeterli ayrıntıyı içerdiği, bu nedenlerle mahkeme tarafından verilen kararın yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1- Dosya kapsamı, delil durumu, Alaşehir İcra Hukuk Mahkemesi 2016/17 Es. – 2016/157 K. sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.l maddesi gereğince esastan REDDİNE,

2- İstinaf kanun yolu harcı peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

3- İstinaf kanun yolu yargılama giderlerinin, istinaf eden üzerinde bırakılmasına,

4- Kararın taraflara tebliğine,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda İİK’nun 364.maddesi gereğince takip konusu esas alacağın miktarı 40.000.00 TL’yi geçmediğinden miktar itibariyle kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/12/2016

guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Call Now Button
error: Content is protected !!
WhatsApp chat