HIRSIZLIK SUÇU
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNCE VERİLEN HÜKÜMDE HERHANGİ BİR İSABETSİZLİK BULUNMADIĞI – KARARIN HUKUKA UYGUN BULUNDUĞU – HÜKMÜN ONANDIĞI
T.C YARGITAY
13.Ceza Dairesi
Esas: 2017 / 2529
Karar: 2017 / 4757
Karar Tarihi: 27.04.2017
13.Ceza Dairesi
Esas: 2017 / 2529
Karar: 2017 / 4757
Karar Tarihi: 27.04.2017
ÖZET: Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılıp verilen karar hukuka uygun bulunduğundan, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması gerekmiştir.
(5237 S. K. m. 145, 168) (5271 S. K. m. 288, 294, 286, 301)
Dava ve Karar: Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında müştekiler …, …, … ve … ile mağdur …’a yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçları ile mağdur …’a yönelik konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümler ile ilgili temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Hükmolunan cezaların miktarları ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizleri mümkün olmadığından, sanık ve müdafiinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Sanık hakkında mağdur …’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
İlk derece mahkemesinden verilen beş yılın altındaki hapis cezasının Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile artırılması sebebiyle sanık hakkında kurulan hükmün 5271 sayılı CMK’nın 286/2-b maddesi uyarınca temyiz yasa yoluna tabii olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanığın temyiz isteminin müştekiye karşı eylem sebebiyle hakkında etkin pişmanlık hükümleri ile uzlaşma yasasının tarafına uygulanmamasına; sanık müdafiinin temyiz isteminin ise sanık hakkında TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanmaması ve suça konu malın değerinin azlığı gözetilerek hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK’nın 145. maddesi ile ilgili değerlendirme yapılmamasına yönelik olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Hükümden önce 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı, oluş ve dosya kapsamına göre, sanığın mağdura ait eve suç tarihi olan 20.06.2016 tarihinde girerek evden takdiri kıymet tutanağına göre ikinci el değeri … TL, mağdurun beyanına göre ise … TL olan cep telefonunu alıp olaydan sonra suça konu cep telefonunun da içinde bulunduğu araçta yakalandığı ve 20.06.2016 tarihli tutanak içeriğine göre açık olan cep telefonunun rehber kaydındaki numara kolluk görevlilerince aranmak suretiyle mağdura ulaşılıp suça konu cep telefonunun mağdura teslim edildiği olayda eyleminin TCK’nın 142/2-h. maddesine uyduğu ve eylemin uzlaşma kapsamı dışında kalması sebebiyle sanık hakkında uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı, çalınan suça konu cep telefonunun değerinin az olmaması nedeniyle kurulan hükümde TCK’nın 145. maddesi uyarınca indirim yapılmasının mümkün olmadığı ve koşullarının oluşmaması sebebiyle TCK’nın 168. maddesinin uygulanmamasına yönelik Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılıp verilen karar hukuka uygun bulunduğundan, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA, 27.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Dava ve Karar: Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında müştekiler …, …, … ve … ile mağdur …’a yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçları ile mağdur …’a yönelik konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümler ile ilgili temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Hükmolunan cezaların miktarları ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizleri mümkün olmadığından, sanık ve müdafiinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Sanık hakkında mağdur …’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hüküm ile ilgili temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
İlk derece mahkemesinden verilen beş yılın altındaki hapis cezasının Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile artırılması sebebiyle sanık hakkında kurulan hükmün 5271 sayılı CMK’nın 286/2-b maddesi uyarınca temyiz yasa yoluna tabii olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanığın temyiz isteminin müştekiye karşı eylem sebebiyle hakkında etkin pişmanlık hükümleri ile uzlaşma yasasının tarafına uygulanmamasına; sanık müdafiinin temyiz isteminin ise sanık hakkında TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanmaması ve suça konu malın değerinin azlığı gözetilerek hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK’nın 145. maddesi ile ilgili değerlendirme yapılmamasına yönelik olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede;
Hükümden önce 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı, oluş ve dosya kapsamına göre, sanığın mağdura ait eve suç tarihi olan 20.06.2016 tarihinde girerek evden takdiri kıymet tutanağına göre ikinci el değeri … TL, mağdurun beyanına göre ise … TL olan cep telefonunu alıp olaydan sonra suça konu cep telefonunun da içinde bulunduğu araçta yakalandığı ve 20.06.2016 tarihli tutanak içeriğine göre açık olan cep telefonunun rehber kaydındaki numara kolluk görevlilerince aranmak suretiyle mağdura ulaşılıp suça konu cep telefonunun mağdura teslim edildiği olayda eyleminin TCK’nın 142/2-h. maddesine uyduğu ve eylemin uzlaşma kapsamı dışında kalması sebebiyle sanık hakkında uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı, çalınan suça konu cep telefonunun değerinin az olmaması nedeniyle kurulan hükümde TCK’nın 145. maddesi uyarınca indirim yapılmasının mümkün olmadığı ve koşullarının oluşmaması sebebiyle TCK’nın 168. maddesinin uygulanmamasına yönelik Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılıp verilen karar hukuka uygun bulunduğundan, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA, 27.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.