Paydaşlıktan Çıkarılma Davasında Dava Şartları

Paydaşlıktan Çıkarılma Davasında Dava Şartları

Paydaşlıktan Çıkarılma Davası Dava Hakkı

Dava hakkı paydaşa aittir. Aksine bir anlaşma yoksa dava hem pay ve nemde paydaş çoğunluğu ile açılır. Dava şartlarından olduğundan bu hususun mahkemece resen nazara alınması gerekir.

Paydaşlıktan Çıkarılma Davası Davada Husumet

Dava, kendi tutum ve davranışları ve malın kullanılmasını bıraktığı ya da fiilinden sorumlu olduğu kimselerin tutum ve davranışları paydaşların tümüne veya bir kısmına karşı yükümlülüklerini ağır surette ihlal eden ve müşterek mülkiyet ilişkisini devamını diğer paydaşlar için çekilmez hale getiren paydaş aleyhine açılır. Bu davanın tarafları o müşterek mülkte paydaş olan kimselerdir.

Paydaşlıktan Çıkarılma Davası Dava Şartları

Paydaşlıktan çıkarılma davalarında dava şartı olarak;

  • Bir paydaşın kendi tutum ve davranışları ile malın kullanılmasını bıraktığı ya da fiilinden sorumlu olduğu kişilerin tutum ve davranışları ile paydaşların tümüne veya bir kısmına karşı yükümlülüklerini ağır surette ihlal etmesi
  • Bu tutum ve davranış nedeniyle müşterek mülkiyet ilişkisinin davanın çekilmez hale gelmesi
  • Hem pay ve nemde paydaş çoğunluğu tarafından davanın açılmış olması sayılabilir.

Yargıtay kararlarına göre maddede bahsedilen yükümlülüklerin ağır su­rette ihlali deyiminden kusurun özel yoğunlukta ve önem de bulunması, ihlal unsurunun gerçekleşebilmesi için paydaşın kasten ve bilerek müşterek mülkiyet ilişkisini devamını çekilmez hale getirmesi gerekir. Fiilin işleniş tarzı, paydaşların sosyal ve ekonomik koşulları ile objektif iyi niyet kuralları değerlendirilerek her olayın somut özelliğine göre bir çözüm getirilmesi icab eder. Kanunda yükümlülük ihlallerinin nelerden ikamet olabileceği konusunda bir açıklık bulunmadığına göre yukarda açıklanan ilkeler ışığında takdir yet­kisinin hâkime bırakıldığının kabulü gerekir.

Yargıtay, müşterek mülkiyete tabi ve rızai şekilde taksim edilerek kul­lanıldığı iddia olunan taşınmazın tapuda intikal ve ifraz işlemlerine muvafakat edilmemesi, davacımn davalı ile olan şahsi ve ticari işlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar ve taşınmazın müteahhide verilip verilmemesi, verilmesi ha­linde kimlere nekadar ve ne şekilde pay verilmesi konusunda uyuşmazlık gösterilmesi yükümlülüklerinin ağır surette ihlali nedeni olarak kabul et­memiştir.

O halde böyle bir istekle açılan davalarda hâkim yukardaki ilkeler ve kendi değerlendirilmesi yaparak uyuşmazlığa çözüm getirecektir. Bir paydaşın his­sedarlıktan çıkarılması onun yönünden çok önemli sonuçlar hasıl edeceğinden somut olayın özelliği dikkate alınmalı ve tarafların mağdur olmamasına dikkat edilmelidir.

Paydaşlıktan Çıkarılma Davası Delillerin İkamesi ve Değerlendirilmesi

Medeni Kanunun 626/a. maddesine göre davalı paydaş yükümlülüklerini ağır surette ihlal ederek müşterek mülkiyet ilişkisinin devamım çekilmez hale getirdiği sabit olursa paydaşlıktan çıkarma kararı verilir. Kanunun Ortaklığın giderilmesi davalarında olduğu gibi aynen taksime öncelik tamr. Buna göre davalının payının ayrılması mümkün ise müşterek mülkün belli bir kısmı ayrılarak ona tahsisine karar verilir. Yapılmakta olan bu işlem bir anlamda aynen taksim niteliğindedir.

b) Aynen İfrazın araştırılması

Ayırmanın mümkün olup olmadığının tesbiti için teknik bilirkişi ma­rifetiyle mahallinde keşif yapılmalıdır. Davalı payının ifrazının mümkün olduğu anlaşılması halinde bilirkişiye bir ifraz krokisi tanzim ettirilir. Taşınmaz mal belediye ve mücavir alan hudutları içinde ise belediyeden, aksi halde İl Özel İdaresinden bilirkişi krokisine göre ifrazın mümkün olup olmadığı sorulur. Taksim krokisi onay makamı tarafından onanması halinde davalıya isabet eden kısmın ifraz edilerek ona tahsis olunur.

c) ifraz mümkün olmaması

Aynen taksim mümmkün olmadığının anlaşılması durumunda bedeli yatırılmak suretiyle isteyen paydaş veya paydaş adına tesciline karar verilir. Dava kabul edilmeden evvel bu gibi durumlarda bedel mutlaka depo edil­melidir. Payın dava tarihindeki değeri depo ettirilmeden hüküm kurulması doğru değildir. Davacılar arasında tescil isteğinde bulunan olmazsa o zaman davalıya ait payın açık artırıma yolu ile satışına karar verilir. Satış kararı cebri icra yolu ile paraya çevirmeye dair hükümler uyarınca yerine getirilir.

d) Ortaklığın Son Bulması Hali

Davalı paydaşa ait payın ifraz edilerek ona tahsis edilmesi ya da o payın paydaşlardan biri adına teşkiline ilişkin hükmün kesinleşmesi ile davalı ve davacılar arasındaki ortak mülkiyet ilişkisi sona erer. Davalı adına olan payın icra yolu ile satılması da ortaklığı sona erdirir. O halde müşterek mülkiyet ilişkisi tahsis, tescil ya da satım şeklinde sona erebilir. Burdaki sona erme hali kısmidir. Zira davacılar arasındaki müşterek mülkiyet ilişkisi aynen devam eder. Toplu mülkiyet hali sadece davalı açısından sona ermiştir.

Medeni Kanunun 626/b ile getirilen hükme göre hissedarlıktan çıkarılmasına ilişkin hükümler, kıyas yolu ile intifa veya diğer ayni bir hak veya tapuya şerh edilerek güçlendirilmiş kira gibi şahsi bir sahibine de uy­gulanır. Ancak devri caiz bulunmayan bir hakkın uygun bir tazminat karşılığında sona ermesine karar verilir.

guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Call Now Button
error: Content is protected !!
WhatsApp chat