Uyarlama Davası
T.C YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 1999 / 10024
Karar: 2000 / 586
Karar Tarihi: 01.02.2000
ÖZET: Davacı borçlu, dava devam ederken taksitlerini düzenli bir şekilde ödemiş ise, bu ödemelerin göz önüne alınacağı tabii olduğu gibi, ödeme planının dava tarihinden itibaren yapılması ve yapılacak uyarlamaya göre fazla ödemeler gözüküyorsa, bunların davacı lehine düşünülmesi ve davacı ödemeleri hiç yapmamış veya arızi bir biçimde birkaç ödeme yapmış ise, bu takdirde ödeme planı karar tarihine en yakın olan bir tarih göz önüne alınarak yapılmalıdır. Bu son hususu için de, dava sözleşmesi faizleri hesap edilmek suretiyle borç miktarı, ödeme planının başlangıç tarihine taşınmalı ve bu borç tutarı ödeme planına esas alınmalı ve taksitlendirme başlangıcı da gösterilerek ileriye dönük uyarlama yapılmalıdır.
(743 S. K. m. 1, 2, 4)
Dava: Selahattin Y. ile Demirbank TAŞ arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 7. Ticaret Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/2/19999 gün ve 19997/118-1999/23 sayılı kararı aleyhinde davlı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve iyen dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sora gereği görüşülüp, düşünüldü.
Döviz Endeksli Konut Kredisi Kullanılması
Karar: Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan döviz endeksli konut kredisi kullandığını, döviz fiyatlarındaki ani yükselmenin sözleşmenin yerine getirilmesini, imkansız hale getirdiğini ileri sürerek, sözleşmenin uyarlanmasını talep etmiştir.
Davalı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine daire verilen karar Dairemizce bozulmuştur. Bozla ilamına uyularak alınan bilirkişi raporuna göre, dava tarihinden itibaren kalan taksitlerin aylık 68.740.486 TL olara uyarlanmasına karar verilmiştir. Davalı vekilinin temyizi üzerine hüküm Dairemizce onanmıştır.
Davalı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Davanın reddine dair verilen kararın Dairemizin 21/10/1996 tarih ve 1996/6462-7043 sayılı ilamıyla bozulması üzerine, bozmaya uyularak rapor alınıp, aynen benimsenen bilirkişi raporu uyarınca kurulan hüküm, dairemizin 23/9/1999 gün ve 1999/4921-7064 sayılı ilamı ile onanmış ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporu, Dairemiz uygulamasına uygun değildir.
Dairemizin yerleşik uygulaması itibariyle uyarlama davalarında davacının borcunun saptanması bakımından döviz borçları 3.1.1994 tarihi esas alınarak 1 DM karşılığı 8.674,68 TL ve 1 USD karşılığının da 15.599,75 TL esas alınmak suretiyle Türk Lirasına çevrilmektedir. Buna göre;
Döviz Fiyatlarının Aniden Yükselmesi
Davalı bankadan alınan dövize endeksli kredinin hangi tarihte alındığı ve bu kredi için yapılan geri ödemeleri 3.1.1994 tarihine kadar tutarının ne olduğu ve bu tarihteki davacının döviz borcunun ne tutarda bulunduğu belirlenmelidir. Bu belirlenen dövize endeksli borç tutarı cinsine göre ve 3.1.1994 tarihindeki dövizin kuru ve nazara alınarak Türk Lirasına çevrilmelidir. Davacının almış olduğu döviz kredisinin, o tarihlerde Türk Lirası üzerinde kredi alanlar bakımından daha avantajlı ve geri ödemeler yönünden daha düşük taksitler biçiminde olduğu da bir gerçek bulunduğunda, bu husus da göz önünde alınarak az ödenen tutarların tümü değerlendirilmek ve bunu o tarihlerdeki Türk Lirası faiz oranı da belirlenerek Türk Lirası ödemelerle kıyaslama yapılması ve davacının borcuna ayrıca bir ekleme yapılması suretiyle bir denkleştirmenin oluşturulması gerekir. Böylece davacının döviz borcu Türk Lirasına çevrilmiş ve ayrıca önceden Türk Lirası olan kredi borçluları ile 3.1.1994 tarihli olarak aynı duruma getirilmiş olmalıdır. Davacı borcunun 3.1.1994 tarihi olarak toplam Türk Lirası borcu belirlendikten sonra da, bu borcun dava tarihi itibariyle tutarının saptanması gerekir. Bu işlem için de zaman zaman yükselen aylık faiz oranları değil kredi sözleşmesini başlangıç tarihi ile dava tarihi arasındaki zaman içinde eksilen faizler T.C Merkez Bankasından sorulmak ve bu faizlerin ortalaması alınarak asıl borcun hesabında göz önünde tutulmalıdır.
Ödeme Planının Dava Tarihinden İtibaren Yapılması
Davacının istemiş bulunduğu uyarlama için, her davada olduğu gibi, işbu davada da, dava tarihi esas alınmalıdır. Davacının, dava tarihindeki borç miktarını uyarlanması yapılırken, davacının istemiş olduğu aylık taksit miktarı ve süresi de gözden uzak tutulmalıdır. Ancak davalının bu konudaki savunması da değerlendirilmelidir. Uyarlama da öngörülecek taksit adedi ise, hiçbir zaman kredi sözleşmesinin yapıldığı andaki taksit adedinden fazla olmamalıdır. Genel olarak, kredi sözleşmesinde kabul edilen taksit adedi benimsenmeli ve ödenen taksitleri kaç taksit ise, belirlenmeli ve bu sayı ilk kabul edilen taksit sayısından düşürülmek suretiyle bakiye taksit adedi kabul edilmelidir. Ve ayrıca, tali bir unsur olarak davacının ekonomik gücü de, taksit sayısının tespitinde etkili olmalıdır.
Öte yandan, davacı borçlu, dava devam ederken taksitlerini düzenli bir şekilde ödemiş ise, bu ödemelerin göz önüne alınacağı tabii olduğu gibi, ödeme planının dava tarihinden itibaren yapılması ve yapılacak uyarlamaya göre fazla ödemeler gözüküyorsa, bunların davacı lehine düşünülmesi ve davacı ödemeleri hiç yapmamış veya arızi bir biçimde birkaç ödeme yapmış ise, bu takdirde ödeme planı karar tarihine en yakın olan bir tarih göz önüne alınarak yapılmalıdır. Bu son hususu için de, dava sözleşmesi faizleri hesap edilmek suretiyle borç miktarı, ödeme planının başlangıç tarihine taşınmalı ve bu borç tutarı ödeme planına esas alınmalı ve taksitlendirme başlangıcı da gösterilerek ileriye dönük uyarlama yapılmalıdır.
İleriye Dönük Uyarlama Yapılması Gereği
Yapılan tüm bu açıklamalar dikkate alındığında, özetle davacının dövize endeksli geri ödemeleri borcu, ilk önce 1.1.1994 tarihi olarak ve sonra da dava tarihi olarak, az önce de açıklandığı üzere tespit edilmeli ve ödemelini düzenli devam ettirenler için dava tarihinde ve ödemelerini düzenli yapmayanlar için mahkeme karar tarihine en yakın bir tarihe aylık ortalama sözleşme faizi ile beraber yansıtılarak Türk Lirası borcu saptanmalı ve bu borcun aylık taksitleri belirlenerek, borcun uyarlanmasına karar verilmesi gerekirken Dairemiz uygulamasına aykırı olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru olmayıp, hükmün yukarıda gerekçeyle bozulması gerektiği halde, her nasılsa hükmün onandığı anlaşıldıktan, Dairemizin yukarıda anılan onama ilamının kaldırılarak kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin 23.9.1999 tarih ve 1999/4921 Esas, 1999/7064 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve kararın yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz ilam, temyiz peşin ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 1.2.2000 tarihinde oybirliği ile karar verildi.