HİZMET SÜRESİNİN TESPİTİ İSTEMİ
ÇALIŞMANIN VARLIĞI VE KESİNTİLİ OLUP OLMADIĞININ YÖNTEMİNCE ARAŞTIRILMASI GEREKTİĞİ – EKSİK İNCELEME SONUCU HÜKÜM KURMASI – HÜKMÜN BOZULMASI
T.C YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas: 2017 / 814
Karar: 2017 / 2463
Karar Tarihi: 23.03.2017
ÖZET: Çalışmanın varlığı ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalı, toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
(506 S. K. m. 79)
Dava ve Karar: Dava, davacının hizmet süresinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekili ve davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Davacı, davalıların murisine ait… plaka sayılı ticari takside şoför olarak 10.01.1990-21.03.2009 tarihleri arasında çalıştığının tespitini istemiştir. Mahkemece, davacının 16.11.1999-21.03.2009 tarihleri arasında hizmet akdine bağlı olarak kesintisiz çalıştığının tespitine karar verilerek istem kısmen hüküm altına alınmıştır.
Anılan açıklamalar ışığında; Mahkemece, bozma ilamından sonra yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. 04.11.2011 tarihli emniyet tutanağında kamu tanığı olarak tespit edilen ve aynı zamanda davalı tanığı olarak dinlenen… beyanında, davacının aracı kiraladığını, kendi adına işlettiğini ve davalılara kira ödediğini beyan etmiştir. Bu bakımdan; 16.11.1999-21.03.2009 dönemindeki bahse konu araçla ilgili olarak düzenlenmiş trafik ceza kayıtlarında 2008 yılında trafik cezası kesilen .. … ve .. … tanık sıfatı ile dinlenmeli, yine Emniyet Müdürlüğünden gelen trafik ceza kayıtlarında dava konusu dönemde trafik cezası kesilen kişilerin isimlerine yer verilmediğinden bu hususta yeniden Emniyet Müdürlüğü ile yazışma yapılarak dava edilen dönem için trafik cezası kesilen kişilerin isim ve adresleri tespit edilerek tanık sıfatı ile dinlenilmeleri, yine dava konusu taksinin çalıştığı durak civarında dava konusu dönemdeki çalışmayı bilebilecek tanık araştırması yapılarak tespit edilen tanıklar yeniden dinlenilmelidir. Davalı vekilinin sunmuş olduğu 2. tanık listesindeki tanıklar, eldeki davada resen araştırma ilkesi geçerli olduğundan dinlenilmeli ve davacının kayıtlarda görünmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği, ya da, bildirim dışı kaldığı hususu, çalışmanın varlığı ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalı, toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.